19 Kasım 2012 Pazartesi

Öğrenme Stilleri 2


ÇEVRESEL FAKTÖRLER

Her ne kadar herkes aynı ortamda öğrenebilir diye düşünülse de kişilerin öğrenme ortamındaki ihtiyaçları birbirinden oldukça farklı olabilir. Öğrenmenin gerçekleşeceği fiziksel çevre ile kişisel ihtiyaçlar örtüşmediğinde ortaya çıkan stres, kişinin odaklanma ve öğrenme performansını düşürür hatta engeller. Çevresel faktörler öğrenme performansını etkiledikleri araştırmalarla tespit edilen 4 elementten oluşmaktadır.

SES


Öğrenme ortamlarının sessiz olması gerektiği yönünde genel bir yargı vardır. Hâlbuki bu herkes için geçerli değildir. Bazı insanlar öğrenirken, odaklanırken sessiz bir ortama ihtiyaç duyarlar, bazı insanlar ise ses bulunan ortamlarda daha üretkendirler. Sessiz ortamlarda rahatsızlık hisseder, odaklanmakta güçlük çekerler.

Sessizlik İhtiyacı


Özellikle yeni ve zor bir bilgiyi öğrenirken rahatsız edilmeyecekleri sessiz ortamları tercih ederler ve böyle ortamlarda daha verimli sonuçlar elde edebilirler. En ufak seste rahatsız olurlar, dikkatleri dağılır ve tekrar odaklanmakta zorlanabilirler, çalışmalarının süresi uzayabilir. Daha rutin ve basit faaliyetlerde sesten bu kadar etkilenmeseler de sessizlik ihtiyacı biyolojik bir gereksinim olup, kolaylıkla değişebilen bir özellik değildir. Ev ortamında aile fertlerini sürekli sessiz olmaları için uyaran, sınıfta arkadaşlarının çıkardığı seslerden, fısıltılardan rahatsızlığını sık sık dile getiren çocuklar sessizlik ihtiyacı olan çocuklardır. Sınıf ortamında kapı, pencereden ve içsel konuşması olup mırıldanan çocuklardan uzak, daha sessiz bir yerde oturtulmaları verimlerinin artmasını sağlayabilir. Aynı şekilde ev ortamında da çalışabileceği sessiz bir ortam sunulması iyi olacaktır.

Ses İhtiyacı


Çevredeki olağan sesler dikkatini dağıtmaz, aksine odaklanmasını kolaylaştırır. Öğrenme ortamı çok sessiz olduğunda kendini gergin hissederler, ses ihtiyacını gidermek için kendisi ses çıkarır. Ses ihtiyacı biyolojik bir ihtiyaçtır, bu özellik kolaylıkla değişmez. Çalışırken sözsüz müzik dinleyebilirler. Öğretmenin sınıf içinde dolaşırken çıkardığı ses, evde oturma odasına yakın bir yerde çalışmak, çok sessiz olduğunda öğrendiği konu ile ilgili konuşmak; bu kişilerin öğrenirken daha rahat hissetmelerini sağlar.

IŞIK


Öğrenme ortamında verimi etkileyen faktörlerden bir tanesi de ışıktır. Bazı kişiler iyi aydınlatılmış ortamlarda öğrenmeyi tercih ederken bazıları ise loş ışıklı ortamlarda öğrenmeyi tercih ederler.

Parlak Işık


Parlak ışık tercih eden kişiler biyolojik olarak iyi aydınlatılmış öğrenme ortamlarına ihtiyaç duyarlar. Parlak ışıklı ortamlarda dikkatini daha kolay toplar. Bu yüzden ihtiyaç duyuyorsa ek aydınlatma araçları kullanmak, gün ışığını daha iyi alan pencere kenarı gibi yerleri tercih etmek, çalışma kağıdı olarak ışığı iyi yansıtan parlak renkli çalışma kağıtları seçmek öğrenme konusunda motivasyonunu arttırabilir.

Loş Işık


Öğrenme ortamında loş ışık tercih eden kişiler, biyolojik olarak ışığın doğrudan gelmediği ortamlarda daha verimli olurlar. Işık parlak olduğunda odaklanmakta zorlanır, gözlerini sık ovuşturabilir ve zaman zaman baş ağrısı çekebilirler. Yapılan araştırmalarda, öğrenme ortamındaki parlak ışığın bazı kişilerde hiperaktiviteye ve huzursuzluğa sebep olduğu gözlemlenmiştir. (Dunn, Krimsky, Murray &Quinn,1985) Çalıştığı ortamda ışığı azaltmak, ışığın doğrudan gelmediği, pencereden uzak yerlerde çalışmak, çalışma kağıtlarında daha yumuşak ve mat renkleri tercih etmek çalışmadaki verimini arttırabilir.

SICAKLIK


Ortamdaki ısı miktarı kişilerin öğrenme performansını etkiler. Bazı insanlar öğrenme ortamlarının sıcak olmasını isterken bazıları serin bir ortamı tercih ederler. Anne-baba ya da öğretmen olarak çocuğun hissettiği sıcaklığın bizden farklı olabileceğini akıldan çıkarmamak gerekir. Kendisi üşüyen bir anne ders çalışırken camı açma ihtiyacı duyan çocuğuna müsaade etmeyip camı kapatmak isteyecektir ve bu da zaman zaman çatışmalara neden olabilir.

Serin


Biyolojik ihtiyacı gereği serin bir ortamda çalışmayı tercih eder. Serin ortamlarda kendini daha dinç ve zinde hissederken, sıcak ortamlarda öğrenmedeki verimi azalır. Sıcak ortamlarda uykusu gelebildiği gibi dikkat süresi de azalır. Bu kişilerin öğrenme ortamlarının havalandırılması, kapı ya da pencere kenarı gibi hava akımının olduğu yerlerde oturmaları gerekir. Sıcak tutacak kıyafetler onu bunaltacağından hafif kıyafetler giymesi öğrenirken kendini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Özellikle de ergenlik döneminde öğrenme sürecinde daha serin ortama ihtiyaç duyulabilir.

Sıcak


Sıcak bir ortamda çalışmayı tercih eden kişiler, sıcak bir ortam sağlandığı zaman çalışırken kendilerini daha rahat hisseder ve gerilimlerini azaltır, daha uzun süreli odaklanabilir, verimliliği artar, çalışmanın kalitesi yükselir. Bulundukları ortam serin olsa bile kendilerini sıcak tutacak şekilde giyinmeleri gerekir. Sıcaklığa uyum saplamak açısından kat kat giyinmek iyi bir yoldur. Yanlarında kendilerini sıcak tutacak yedek eşya bulundurabilirler. Kapı ve pencerelerden uzak, sınıfın ya da odanın merkezi bir yerinde oturabilirler. Eğer bulundukları ortam soğuksa, zihinsel enerjileri, sıcak kalmak için duydukları fiziksel ihtiyacını dengelemek zorunda olduğu için üst düzey düşünme becerileri sınırlanabilir.

OTURMA DÜZENİ


Kendilerine uygun bir oturma düzenine izin verilen bir öğrenme ortamında(formal ya da informal), kişilerin öğrenme ve test performansında anlamlı bir yükseliş olduğu çeşitli okullarda yapılan uygulamalarda gözlemlendi. Okul ve evde öğrenme ortamında yapılacak küçük düzenlemeler kişinin daha iyi bir performans sergilemesine yardımcı olacaktır.

Formal Oturma Düzeni


Öğrenme ortamlarında formal oturma düzenini tercih eden kişiler dik bir sandalyede oturarak masada çalışmayı tercih ederler. Bu tarz oturma düzeni sayesinde daha uzun süre odaklanabilirler ve başarıları artar. Öğrenme ortamlarındaki klasik oturma düzeni genellikle bu şekildedir. Birçok anne baba, çocukları okula başladığı zaman odasına çalışmasına yardımcı olmak için sandalye ve masa alır. Eğer çocuğun tercihi formal oturma düzeni ise bu şekilde çalışmaktan mutlu olacaktır.

Informal Oturma Düzeni


Öğrenme ortamlarında informal oturma düzenini tercih eden kişiler yumuşak mobilyaları tercih ederler. Onları çoğu kez yumuşak, rahat bir sandalyede oturmuş ve ayaklarını masaya uzatmış olarak ya da yerde bir minderin üstünde otururken, kanepeye uzanmış çalışırken görebilirsiniz. Bu oturma düzenine sahip çocuklara anne babaları her ne kadar masa başında çalışmaları için ısrar etseler de, sert bir zeminde oturarak çalışmak onlar için verimsiz olacaktır çünkü formal düzende çalışmaya zorlandıklarında odaklanma süreleri azalacak ve kendilerini huzursuz hissedeceklerdir. İnformal oturma düzenini bulmadıkları öğrenme ortamlarında sandalyeleriyle sağa sola sallandıklarını, ayaklarını altlarına alarak kendilerine daha rahat bir oturma düzeni sağlamaya çalıştıklarını görebilirsiniz. Unutulmamalıdır ki, vücudun %75’inin ağırlığının yüklendiği sert bir sandalyedeki oturma düzeni herkes için uygun bir öğrenme ortamı sağlayamaz. Özellikle de, kalça yapılarından dolayı erkek çocukların sınıftaki hareketlilik ve huzursuzluklarına klasik oturma düzeninin etkisi olduğu görülür.

2 yorum:

evden eve nakliyat dedi ki...

slm yazdığınız makale çok işime yaradı paylaşımınız için teşekkür ederim

ingilizce uzmanı dedi ki...

Ben teşekkür ederim, takipte kalın : )).