30 Aralık 2012 Pazar

Her Gün 1 Kelime İngilizce

 
We went to the funfair and had a great day.
( Lunapark'a gittik ve çok güzel bir gün geçirdik.)

23 Aralık 2012 Pazar

Her Gün 1 Kelime İngilizce

THE GREATEST HAPPINESSES ARE FAMILY HAPPINESSES.
EN BÜYÜK MUTLULUKLAR AİLE İÇİNDE YAŞANANLARDIR.

22 Aralık 2012 Cumartesi

İngilizce Özlü Sözler

Başarılı olmak istiyorsanız bunu amaç edinmeyin. Sadece sevdiğiniz şeyi yapın ve inancınızı koruyun, başarı kendiliğinden gelecektir.        
David Frost

21 Aralık 2012 Cuma

Her Gün 1 Kelime İngilizce


                     The children are playing snowball in the snowy garden.
                     Çocuklar karlı bahçede kartopu oynuyorlar.

                     They are posing happily in the snow.
                     Kar içinde mutlulukla poz veriyorlar.

19 Aralık 2012 Çarşamba

İngilizce Fıkralar ve Çevirileri

Child pushing himself next to his grandfather.
-Grandad
will you close your eyes?
-Why should I close them
child?
-Because mummy and daddy said
if grandaddy just closes his eyes we will be very rich.

Çocuk dedesinin yanına sokuldu.
-Dede gözünü kapatır mısın?
-Neden kapatayım yavrum?
-Çünkü annemle babam deden gözlerini bi kapatırsa çok zengin olacağız dedilerde.

******
A Scotsman who was driving home one night, ran into a car driven by an Englishman
The Scotsman got out of the car to apologize and offered the Englishman a drink from a bottle of whisky
The Englishman was glad to have a drink ,
“Go on,” said the Scot, “have another drink

The Englishman drank gratefully
“But don’t you want one, too?” he asked the Scotsman
“Perhaps,” replied the Scotsman, “after the police have gone

 
Bir gece evine arabasıyla dönen İskoç bir İngilizin tarafından kullanılan arabaya çarptı.
İskoç özür dilemek için arabasından çıktı ve İngilize yanındanki bir şise viskiden bir içki içmesini teklif etki “Devam ” dedi İskoç ”Bir tane daha iç”
İngiliz memnuniyetle içti ”Ama sende bir tane daha neden içmiyorsun” diye sordu İskoç’a.

“Belki”diye cevapladı İskoç,   ”Polis gittikten sonra ”..........

18 Aralık 2012 Salı

İngilizce Şiir ve Çevirisi

ANNABEL LEE
( Edgar Allen Poe )
It was many and many a year ago,
In a kingdom by the sea,
That a maiden there lived whom you may know
By the name of Annabel Lee;
And this maiden she lived with no other thought
Than to love and be loved by me.

I was a child and she was a child,
In this kingdom by the sea:
But we loved with a love that was more than love--
I and my Annabel Lee;
With a love that the winged seraphs of heaven
Coveted her and me.
And this was the reason that, long ago,
In this kingdom by the sea,
A wind blew out of a cloud, chilling
My beautiful Annabel Lee;
So that her high-born kinsman came
And bore her away from me,
To shut her up in a sepulchre
In this kingdom by the sea.
Kaynak: Bydigi Forum
http://www.bydigi.net/yabanci-lyrics/251996-anabel-lee-edgar-allen-poe-cevirisiyle.html#post1881693

The angels, not half so happy in heaven,
Went on envying her and me--
Yes!--that was the reason (as all men know,
In this kingdom by the sea)
That the wind came out of the cloud by night,
Chilling and killing my Annabel Lee.

But our love it was stronger by far than the love
Of those who were older than we--
Of many far wiser than we--
And neither the angels in heaven above,
Nor the demons down under the sea,
Can ever dissever my soul from the soul
Of the beautiful Annabel Lee.

For the moon never beams, without bringing me dreams
Of the beautiful Annabel Lee;
And the stars never rise, but I feel the bright eyes
Of the beautiful Annabel Lee;
And so, all the night-tide, I lie down by the side
Of my darling--my darling--my life and my bride,
In the sepulchre there by the sea,
In her tomb by the sounding sea.


ÇEVİRİSİ
( Melih Cevdet Anday )
Senelerce senelerce evveldi
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
İsmi; Annabel Lee
Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekten başka beni
O çocuk ben çocuk, memleketimiz
O deniz ülkesiydi
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee
Göklerde uçan melekler
Kıskanırlardı bizi
Bir gün işte bu yüzden göze geldi
O deniz ülkesinde
Üşüdü bir rüzgarından bulutun
Güzelim Annabel Lee
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni
Mezarı oradadır şimdi
O deniz ülkesinde
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskanırdı bizi
Evet !Bu yüzden 'Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi'
Bir gece rüzgarından bulutun
Üşüdü gitti Annabel Lee
Sevdadan yana kim olursa olsun
Yaşca başca ileri
Geçemezlerdi bizi
Ne yedi kat göklerdeki melekler
Ne deniz dibi cinleri
Hiç biri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee
Ay gelip ışır, hayalin erişir
Güzelim Annabell Lee,
Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar
Güzelim Annabel Lee,
Orda gecelerim, uzanır beklerim
Sevgilim, sevgilim, hayatım, gelinim
O azgın sahildeki,
Yattığın yerde seni.

14 Aralık 2012 Cuma

13 Aralık 2012 Perşembe

66. Sone - William Shakespeare

Sonnet. 66 - Shakespeare

(Çeviri:  Can Yücel )

 


Vaz geçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni
Değmez bu yangın yeri avuç açmaya değmez
Değilmi ki çignenmiş inancın en seçkini
Değilmi ki yoksullar mutluluktan habersiz
Değilmi ki ayaklar altında insan onuru
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış
Ezilmiş hor görülmüş el emeği göz nuru
Ödlekler geçmiş başa derken mertlik bozulmuş
Değilmi ki korkudan dili bağlı sanatın
Değilmi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın
Değilmi ki kötüler kadı olmuş yemene
Vaz geçtim bu dünyadan ,dünyamdan geçtim ama
Seni yalnız koymak varya o koyuyor adama

Sonnet 66
Tired with all these, for restful death I cry,
As, to behold desert a beggar born,
And needy nothing trimm'd in jollity,
And purest faith unhappily forsworn,
And guilded honour shamefully misplaced,
And maiden virtue rudely strumpeted,
And right perfection wrongfully disgraced,
And strength by limping sway disabled,
And art made tongue-tied by authority,
And folly doctor-like controlling skill,
And simple truth miscall'd simplicity,
And captive good attending captain ill:

Tired with all these, from these would I be gone,
Save that, to die, I leave my love alone.

10 Aralık 2012 Pazartesi

İngilizce Özlü Sözler

Education is a better safeguard of liberty than a standing army.
Edward Everett
( Eğitim, özgürlüğü bir ordudan daha iyi bir şekilde korur.)
Edward Everett


Her Gün 1 Kelime İngilizce

Sena is a blonde girl with beautiful blue eyes.
( Sena,  güzel mavi gözlü, sarışın bir kızdır. )

8 Aralık 2012 Cumartesi

İngilizce Öğrenmenin Püf Noktaları

 
 Dinleme -Listening- Aktiviteleri:



İngilizce dilbilgisi ve okuduğunu anlama düzeyinizi geliştirseniz de dinleme çalışmalarında problem yaşayabilirsiniz. Yabancı Dil  öğrencilerinin  sık sık şikayet ettikleri konulardan biri -listening- dinleme alıştırmalarıdır.
Bu sorunu aşmak için sesli kitaplar okumanız yararlı olur. Aynı anda hem görsel hem de işitsel çalışma yapmak Dil Öğrenimi açısından oldukça yararlı olacaktır. Ayrıca İngilizce film izlerken Türkçe alt yazı yerine İngilizce alt yazı seçeneğini kullanabilirsiniz. Sabırlı ve düzenli bir çalışma ile dinleme düzeyinizi geliştirebilirsiniz. Doğal olarak bu çalışmalar, İngilizce konuşma yeteneğinizi de aynı anda geliştirecektir. Farkında olmadan kelimelerin, cümlelerin arka arkaya geldiğini görmek şaşırtıcı ve sevindirici bir durum olacaktır. Bu noktaya gelmek için dinleme alıştırmalarını ihmal etmeden, düzenli olarak yapmak gerekmektedir. 

İngilizce Özlü Sözler


4 Aralık 2012 Salı

Hazırlık Sınıfı ve Proficiency




Zorlu bir üniversite sınavı döneminden sonra öğrencilerin bir kısmı, benzer bir maratona yeniden başlarlar. " Hazırlık Sınıfı ve yıl sonu sınavı". Eğer Yabancı Dil Bilgileri yeterli değilse ve Lise yıllarında İngilizce derslerine ısınamamışlarsa Hazırlık sınıfı kaygı verici, zor bir dönem olabilir.

Oysa iyi bir çalışma ve iyi öğretmen- öğrenci iletişimi sağlanırsa bu dönem son derece yararlı ve verimli geçirilebilir. Tüm bir yılın yabancı dil -genellikle İngilizce- öğrenimine ayrılması ve bunun okul disiplini içinde gerçekleşmesi öğrenciler için iyi bir fırsattır. Bu dönemin en iyi şekilde değerlendirilmesi hem Üniversite eğitimi hem de iş hayatı için son derece önemlidir. Hazırlık sınıfını; atlatılması, kurtulunması gereken bir süreç olarak değil, yaşamda az bulunan bir fırsat ve Üniversite yıllarının tatlı bir başlangıcı olarak görmek ve düzenli çalışmak en doğru tavır olacaktır.

Her Gün 1 Kelime İngilizce

 
                                      A lion can not run as fast as a cheetah.
                                       ( Bir aslan çita kadar hızlı koşamaz.)

22 Kasım 2012 Perşembe

İngilizce Öğrenmenin Püf Noktaları

Yabancı Dilde kelimeleri öğrenirken, kelimeleri tek tek defalarca tekrar etmek yerine, cümle içinde kullanarak öğrenmeye çalışın. Böylece, basit bir ezber değil anlamlı, akılda kalıcı bir çalışma yapmış olursunuz. Ayrıca İngilizce cümle yapısına daha çok uyum sağlarsınız.

Örneğin:   “hazardous” kelimesi  (riskli, tehlikeli)  

"Doctors warn us against hazardous kids toys."
 
“ Doktorlar, tehlikeli olabilen oyuncaklara karşı bizi uyarıyorlar.”
Bu tarzda öğrenmeye çalışmak daha kalıcı olacaktır. Ancak cümleleri seçerken düzeyinize uygun, akılda kalıcı olanları tercih etmek gerekmektedir.

19 Kasım 2012 Pazartesi

Öğrenme Stilleri 2


ÇEVRESEL FAKTÖRLER

Her ne kadar herkes aynı ortamda öğrenebilir diye düşünülse de kişilerin öğrenme ortamındaki ihtiyaçları birbirinden oldukça farklı olabilir. Öğrenmenin gerçekleşeceği fiziksel çevre ile kişisel ihtiyaçlar örtüşmediğinde ortaya çıkan stres, kişinin odaklanma ve öğrenme performansını düşürür hatta engeller. Çevresel faktörler öğrenme performansını etkiledikleri araştırmalarla tespit edilen 4 elementten oluşmaktadır.

SES


Öğrenme ortamlarının sessiz olması gerektiği yönünde genel bir yargı vardır. Hâlbuki bu herkes için geçerli değildir. Bazı insanlar öğrenirken, odaklanırken sessiz bir ortama ihtiyaç duyarlar, bazı insanlar ise ses bulunan ortamlarda daha üretkendirler. Sessiz ortamlarda rahatsızlık hisseder, odaklanmakta güçlük çekerler.

Sessizlik İhtiyacı


Özellikle yeni ve zor bir bilgiyi öğrenirken rahatsız edilmeyecekleri sessiz ortamları tercih ederler ve böyle ortamlarda daha verimli sonuçlar elde edebilirler. En ufak seste rahatsız olurlar, dikkatleri dağılır ve tekrar odaklanmakta zorlanabilirler, çalışmalarının süresi uzayabilir. Daha rutin ve basit faaliyetlerde sesten bu kadar etkilenmeseler de sessizlik ihtiyacı biyolojik bir gereksinim olup, kolaylıkla değişebilen bir özellik değildir. Ev ortamında aile fertlerini sürekli sessiz olmaları için uyaran, sınıfta arkadaşlarının çıkardığı seslerden, fısıltılardan rahatsızlığını sık sık dile getiren çocuklar sessizlik ihtiyacı olan çocuklardır. Sınıf ortamında kapı, pencereden ve içsel konuşması olup mırıldanan çocuklardan uzak, daha sessiz bir yerde oturtulmaları verimlerinin artmasını sağlayabilir. Aynı şekilde ev ortamında da çalışabileceği sessiz bir ortam sunulması iyi olacaktır.

Ses İhtiyacı


Çevredeki olağan sesler dikkatini dağıtmaz, aksine odaklanmasını kolaylaştırır. Öğrenme ortamı çok sessiz olduğunda kendini gergin hissederler, ses ihtiyacını gidermek için kendisi ses çıkarır. Ses ihtiyacı biyolojik bir ihtiyaçtır, bu özellik kolaylıkla değişmez. Çalışırken sözsüz müzik dinleyebilirler. Öğretmenin sınıf içinde dolaşırken çıkardığı ses, evde oturma odasına yakın bir yerde çalışmak, çok sessiz olduğunda öğrendiği konu ile ilgili konuşmak; bu kişilerin öğrenirken daha rahat hissetmelerini sağlar.

IŞIK


Öğrenme ortamında verimi etkileyen faktörlerden bir tanesi de ışıktır. Bazı kişiler iyi aydınlatılmış ortamlarda öğrenmeyi tercih ederken bazıları ise loş ışıklı ortamlarda öğrenmeyi tercih ederler.

Parlak Işık


Parlak ışık tercih eden kişiler biyolojik olarak iyi aydınlatılmış öğrenme ortamlarına ihtiyaç duyarlar. Parlak ışıklı ortamlarda dikkatini daha kolay toplar. Bu yüzden ihtiyaç duyuyorsa ek aydınlatma araçları kullanmak, gün ışığını daha iyi alan pencere kenarı gibi yerleri tercih etmek, çalışma kağıdı olarak ışığı iyi yansıtan parlak renkli çalışma kağıtları seçmek öğrenme konusunda motivasyonunu arttırabilir.

Loş Işık


Öğrenme ortamında loş ışık tercih eden kişiler, biyolojik olarak ışığın doğrudan gelmediği ortamlarda daha verimli olurlar. Işık parlak olduğunda odaklanmakta zorlanır, gözlerini sık ovuşturabilir ve zaman zaman baş ağrısı çekebilirler. Yapılan araştırmalarda, öğrenme ortamındaki parlak ışığın bazı kişilerde hiperaktiviteye ve huzursuzluğa sebep olduğu gözlemlenmiştir. (Dunn, Krimsky, Murray &Quinn,1985) Çalıştığı ortamda ışığı azaltmak, ışığın doğrudan gelmediği, pencereden uzak yerlerde çalışmak, çalışma kağıtlarında daha yumuşak ve mat renkleri tercih etmek çalışmadaki verimini arttırabilir.

SICAKLIK


Ortamdaki ısı miktarı kişilerin öğrenme performansını etkiler. Bazı insanlar öğrenme ortamlarının sıcak olmasını isterken bazıları serin bir ortamı tercih ederler. Anne-baba ya da öğretmen olarak çocuğun hissettiği sıcaklığın bizden farklı olabileceğini akıldan çıkarmamak gerekir. Kendisi üşüyen bir anne ders çalışırken camı açma ihtiyacı duyan çocuğuna müsaade etmeyip camı kapatmak isteyecektir ve bu da zaman zaman çatışmalara neden olabilir.

Serin


Biyolojik ihtiyacı gereği serin bir ortamda çalışmayı tercih eder. Serin ortamlarda kendini daha dinç ve zinde hissederken, sıcak ortamlarda öğrenmedeki verimi azalır. Sıcak ortamlarda uykusu gelebildiği gibi dikkat süresi de azalır. Bu kişilerin öğrenme ortamlarının havalandırılması, kapı ya da pencere kenarı gibi hava akımının olduğu yerlerde oturmaları gerekir. Sıcak tutacak kıyafetler onu bunaltacağından hafif kıyafetler giymesi öğrenirken kendini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Özellikle de ergenlik döneminde öğrenme sürecinde daha serin ortama ihtiyaç duyulabilir.

Sıcak


Sıcak bir ortamda çalışmayı tercih eden kişiler, sıcak bir ortam sağlandığı zaman çalışırken kendilerini daha rahat hisseder ve gerilimlerini azaltır, daha uzun süreli odaklanabilir, verimliliği artar, çalışmanın kalitesi yükselir. Bulundukları ortam serin olsa bile kendilerini sıcak tutacak şekilde giyinmeleri gerekir. Sıcaklığa uyum saplamak açısından kat kat giyinmek iyi bir yoldur. Yanlarında kendilerini sıcak tutacak yedek eşya bulundurabilirler. Kapı ve pencerelerden uzak, sınıfın ya da odanın merkezi bir yerinde oturabilirler. Eğer bulundukları ortam soğuksa, zihinsel enerjileri, sıcak kalmak için duydukları fiziksel ihtiyacını dengelemek zorunda olduğu için üst düzey düşünme becerileri sınırlanabilir.

OTURMA DÜZENİ


Kendilerine uygun bir oturma düzenine izin verilen bir öğrenme ortamında(formal ya da informal), kişilerin öğrenme ve test performansında anlamlı bir yükseliş olduğu çeşitli okullarda yapılan uygulamalarda gözlemlendi. Okul ve evde öğrenme ortamında yapılacak küçük düzenlemeler kişinin daha iyi bir performans sergilemesine yardımcı olacaktır.

Formal Oturma Düzeni


Öğrenme ortamlarında formal oturma düzenini tercih eden kişiler dik bir sandalyede oturarak masada çalışmayı tercih ederler. Bu tarz oturma düzeni sayesinde daha uzun süre odaklanabilirler ve başarıları artar. Öğrenme ortamlarındaki klasik oturma düzeni genellikle bu şekildedir. Birçok anne baba, çocukları okula başladığı zaman odasına çalışmasına yardımcı olmak için sandalye ve masa alır. Eğer çocuğun tercihi formal oturma düzeni ise bu şekilde çalışmaktan mutlu olacaktır.

Informal Oturma Düzeni


Öğrenme ortamlarında informal oturma düzenini tercih eden kişiler yumuşak mobilyaları tercih ederler. Onları çoğu kez yumuşak, rahat bir sandalyede oturmuş ve ayaklarını masaya uzatmış olarak ya da yerde bir minderin üstünde otururken, kanepeye uzanmış çalışırken görebilirsiniz. Bu oturma düzenine sahip çocuklara anne babaları her ne kadar masa başında çalışmaları için ısrar etseler de, sert bir zeminde oturarak çalışmak onlar için verimsiz olacaktır çünkü formal düzende çalışmaya zorlandıklarında odaklanma süreleri azalacak ve kendilerini huzursuz hissedeceklerdir. İnformal oturma düzenini bulmadıkları öğrenme ortamlarında sandalyeleriyle sağa sola sallandıklarını, ayaklarını altlarına alarak kendilerine daha rahat bir oturma düzeni sağlamaya çalıştıklarını görebilirsiniz. Unutulmamalıdır ki, vücudun %75’inin ağırlığının yüklendiği sert bir sandalyedeki oturma düzeni herkes için uygun bir öğrenme ortamı sağlayamaz. Özellikle de, kalça yapılarından dolayı erkek çocukların sınıftaki hareketlilik ve huzursuzluklarına klasik oturma düzeninin etkisi olduğu görülür.

Her Gün 1 Kelime İngilizce


18 Kasım 2012 Pazar

Öğrenme Stilleri - 1



Öğrenme stilleri nedir?


Öğrenme stilleri, genel olarak, herkesin en iyi öğrendiği yolu bulup, o yolu açmak ve o yolda ilerlemesini sağlamak için kullandığı yöntemlerin bütünü olarak tanımlanabilir. Öğrenme stilleri kavramı ilk defa Amerika’da Prof. Dr. Rita DUNN tarafından 1960’lı yıllarda ortaya atıldı. Amacı, her insanın farklı bir şekilde öğrendiğini ortaya koymaktı. Prof. Dr. Rita Dunn’ın yaklaşık 40 yıl önce eğitimsel açıdan dezavantajlı çocukların başarısını arttırmak için başladığı araştırmalar, bugün dünyada en çok araştırılan ve uygulanan Dunn&Dunn Öğrenme Stilleri modelinin temellerini oluşturdu. Bu konu ile ilgili 300 üniversitede yapılan 800’ü aşkın araştırma mevcuttur. Bu zengin araştırmalar, öğrenmede bireysel farkların varlığını ve herkese aynı eğitim yöntemi uygulandığında bazı öğrencilerin başarıyı yakalarken bazılarının tam tersine başarısızlığa mahkum edildiğini ortaya koyuyor. “Herkes öğrenebilir” ilkesinden hareket eden Dunn&Dunn Öğrenme Stilleri modeli, eğitimcilere, öğrencilere ve anne babalara kapsamlı ve uygulanabilir bilgiler sunar ve herkesin kapasitesi doğrultusunda başarıyı yakalamasına olanak tanır.

ÖĞRENME STİLLERİ NEDİR?


Öğrenme stilleri her öğrencinin yeni ve zor bir bilgiyi öğrenirken kendine özgü ve farklı olarak kullandığı yollardır.

Dunn&Dunn Öğrenme Stilleri Modeli 5 faktör ve buna bağlı 20 elementten oluşur. Bu elementler birbiri ile sarmal bir ilişki içerisindedir. Her bireyde bu elementlerin özellikleri farklı baskınlıklarda görülebilir. Bazı faktörler eğitim-öğretim yaşantısını dolaylı yoldan etkilerken bazı faktörler ise doğrudan etkileyebilir.

Öğrenme Stilleri ile İlgili Gerçekler


•Öğrenme stillerinin 4/5’i kalıtımsaldır fakat daha sonra akademik yaşantıyla, çevresel faktörlerle de şekillenebilir.
•Genellikle eşlerin öğrenme stilleri birbirinden farklıdır. Aynı şekilde kardeşlerin öğrenme stilleri de birbirinden farklı olma eğilimindedir.
•Bir öğrenme stilinin diğerine üstünlüğü yoktur, herkesin kendine özgü ve değerli bir öğrenme stili vardır.
•Kişilerin öğrenmede kullandıkları güçlü yönleri olduğu gibi geliştirilmesi gereken yönleri de vardır.
•Okulda başarısız olan çocukların büyük çoğunluğu dokunsal ya da kinestetik olanlardır.

ALTIN KURALLAR


•SENİN ÖĞRENME STİLİN BİR BAŞKASININ ÖĞRENMESİNİ ENGELLEMEMELİ
•TERCİH EDİLEN ÖĞRENME STİLİ İLE BAŞARI GELMELİDİR, EĞER BAŞARI GERÇEKLEŞMİYORSA TERCİHLER YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİDİR.

15 Kasım 2012 Perşembe

Dil Öğrenim Metotları


İletişimsel Dil Öğretim Metodu
Communicative language teaching

Bu yöntem;  sosyal etkileşimi,  dil eğitiminin hem aracı ve hem de nihai amacı olarak gören bir öğretim modelidir. Bazı eleştiriler  almasına karşın,  popüler olmaya devam etmektedir. Özellikle oluşturmacı yaklaşımın, dil eğitiminde ve genel akademik çalışmalarda  etkili  olduğu Avrupa’da bu metod uygulanmaktadır.
Son yıllarda, Task-based language learning- Görev temelli öğrenme – metodu popülerlik kazanmaya başlamıştır. Bu yöntem de İletişimsel  yaklaşımın daha da geliştirilmesi ile oluşturulmuştur. Görev temelli öğrenme; verilen görevlerin başarıyla tamamlanmasını eğitim organizasyonunun temeli olarak görür ve öğrenmeyi bu kriter ile değerlendirir.

13 Kasım 2012 Salı

 

Be like a stream in generosity and succor,
and like the sun in tenderness and compassion,
Be like the night in covering faults of others,
like a dead in anger and irritability,
Be like the earth in humility and humbleness,
and like the sea in indulgence,
Either appear as you are or be as you appear.


Cömertlikte ve yardımda akarsu gibi ol
Şefkat ve merhamette güneş gibi,
Başkalarının kusurunu örtmekte gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi,
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol,
Hoşgörüde ise deniz gibi,
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.

                                                                  Mevlana Celaleddin-i Rumi


İngilizce Öğretim Teknikleri


 
Audio Lingual Method;
Bu yöntem,  öğrencilerin yabancı dilde sesli ve görüntülü kayıtları takip etmesi ve bunları tekrar etmesi esasına dayanır. Öğrenciler pek çok alıştırmayı defalarca tekrar ederler. Amaç bu yeni dili, durup düşünmeksizin hızla tekrar ederek öğrenmektir. Bu şekilde yabancı dili otomatik olarak kullanabilmek amaçlanır. Eğitim sürecinde öğretmenler tamamen yabancı dil konuşur. Bu yöntem ilk olarak, 2. Dünya savaşı döneminde A.B.D ordusunun acil dil öğrenim ihtiyacına cevap vermek amacıyla kullanılmıştır. Bugün tek başına kullanımda tercih edilen bir yöntem değildir. Bu yöntemin bazı teknikleri yabancı dile adaptasyonu, konuşma hızını artırmak için yararlı olabilir. Diğer yöntemlerle bir arada  kullanıldığında faydalı olmaktadır.

12 Kasım 2012 Pazartesi

İngilizce Öğretim Teknikleri

 
 
Direct Method

Bu metot ile dil öğretiminde,  öğrencilerin ana dilleri kullanılmaz. Tamamen ikinci dile odaklanılır. Bu yöntem, 1900’lü yılların başlarında Fransa ve Almanya’da ortaya konmuştur. Direct Method’un, Grammer metodunun  pratik konuşma bakımından yetersiz olmasına bir tepki olarak ortaya çıkmış olduğu söylenebilir. Direct method; ikinci dil öğreniminin birinci dilin öğrenimine benzer olması gerektiğini savunur; “bir çocuk konuşmaya başlarken başka bir dile ihtiyaç duymaksızın taklit yoluyla konuşur, o halde yabancı dil öğreniminde başka bir dilin aracılığına gerek yoktur” denilmektedir.  Bu metot, doğru telaffuza önem verir, tamamen yabancı dil konuşulan bir ortamda eğitimi esas alır.

Bu yönteme göre; basılı malzemeler, yazılı bilgiler, dil öğrenen kişilerden mümkün oldukça  uzak tutulmalıdır. Tıpkı bir çocuğun konuşmayı öğrenmeden okuma öğrenmemesi gibi. Bu metotta gramer ve tercüme alıştırmaları tercih edilmez. Öğrencinin tamamen konuşmaya, telaffuza odaklanması önerilir. Bu yöntem özellikle o dilin konuşulduğu ülkelerdeki eğitim sırasında mükemmelen uygulanabilir. Belli bir yabancı dil bilgisine sahip kişilerin konuşma sorunlarını çözmek için Direct Method son derece yararlı olmaktadır.